Hipoterapi, Yunanca’da at anlamına gelen “Hipos”dan gelmektedir. Hipoterapi veya at eşliğinde terapi; fiziksel,
motor, mental, psikolojik veya duyusal bozukluğu olan her yaş grubunda sağlıklı ve hasta bireylerin fonksiyonel
açıdan iyileşme ve gelişme sağlamak amacıyla atın hareketlerinden yararlanılan kanıta dayalı bir tedavi şeklidir.
Atların terapide kullanılmasının en önemli sebeplerinden biri; atın ritmik hareketlerinin, insan hareketlerine çok yakın
olmasıdır. Hipoterapi bedensel devingenliği geliştirmek ve eklemleri güçlendirmek için atı temel dinamik olarak
kullanır. Atın ileri-geri, yukarı-aşağı ve yanlara doğru ritmik hareketleri hastanın sinir sistemini düzenler. Böylece
doğal bir bilinçlenme başlar. Sinir sisteminin harekete geçmesi hastanın dilini daha iyi kullanmasını sağlar, planlama
ve hareket kabiliyetini otomatik olarak geliştirir. Bu gelişim ise sinir sisteminin daha verimli ve düzenli çalışmasını
sağlar. Hasta, klinik ortamdan uzak, kontrollü ve doğal gelişen bu zevkli eğitime heyecanla cevap verir.
Hipoterapi’nin başlıca yararları; kasların gelişimi, esneklik, güç, denge, koordinasyon, özgüven, disiplin, kontrol,
adaptasyon, sosyal etkileşim, daha güçlü hareket yeteneği ve zihinsel rahatlamadır. Eğlencelidir ve bütün yaş
grupları için faydalıdır.
Hipoterapi’nin kullanıldığı alanlar şunlardır; Otizm (Autism), Hareket
Bozukluğu ve Spastisite (Cerebral palsy), Artrit (Arthritis), Özbağışıklık hastalığı (Multiple Sclerosis), Kafa Travması
(Head Injury), İnme (Stroke), Omurilik Felci (Spinal Cord Injury), Davranış Bozukluğu (Behavioral Disorders) ve
Psikolojik Bozukluklar (Psychiatric Disorders) (Scott, 2005).
Paylaş:
hippoterapi
HİPOTERAPİ
HİPOTERAPİ
HİPOTERAPİ